Doğum Belirtileri Nelerdir?

Herhangi bir doğum tecrübesi olmayan yeni anne adayının doğum belirtileri hakkında detaylı bilgisi olmadığından dolayı izlediği film ve reklamların da etkisi altında kalarak doğumun çok acil bir durum olduğunu düşünür, zaman zaman panik olur ve gereksiz yere kaygı yaşar. Kafasında “ya doğuma yetişemezsem“, “ya yalnızken doğum başlarsa“,”doğumun yaklaştığı nasıl anlaşılır” gibi sorular vardır hep.

Aslında doğum sinyallerini vererek, yavaş yavaş başlar. Bu öyle mucizevi bir şey ki vücut artık bebeğin dışarı çıkma vaktinin geldiğini belli tepkilerle anneye bildirir. Doğum belirtileri tam olarak annenin doğuma hazırlandığının işaretidir. Belirtilerin üzerine tıklayarak detaylara ulaşabilirsiniz.

1. Nişan Gelmesi
2. Sancılar
3. Suyun Gelmesi
4. Rahim Ağzında Değişim
5. Bebeğin Aşağı İnmesi
6. Enerjik ve Mutlu Hissetme
7. Sık Sık İdrara Çıkma İhtiyacı Hissetme

Kaynak: Yenianneyim.com

Gebe kalmak arzusundaki bir bayanın adet zamanında bir gün dahi öteleme görülse aklında canlanan tek sorulardan biri gebeliğin belirtileri nelerdir olacaktır. Sürecin sonunda adet durumu meydana gelirse bunun gibi dönemler kadını canını sıkabilir, ek olarak her ay tekrar ediyorsa yorgunluğa sebebiyet verebilir.

Doktorlar veya hemşireler kesin sonucu alabilmek amacıyla evde idrar ile hamilelik testi uygulaması yapılacaksa adet vaktinin üzerinden en az beş gün geçmesini öneriyorlar, ama net sonuç kan tahlilinde çıkıyor elbette.

Pek çok süreç kadınlar için eşsizdir muhakkak ancak bebek bekleme dönemi pek çok kadın bakımından hiç kuşkusuz çok mühim dönemdir. Anneler bebeklerini karnında barındırır gebelik süreci tamamında. İşte bu zamanlarda fazlasıyla zahmet ve vefa örneği gösterirler. Sancılar, çatlaklar ve bunlara benzer pek çok sorun ile karşılaşabilirler ancak bunların tamamına yakını anne adaylarının çoğunda görülen basit hamilelik belirtilerine dahildir. Kadınların hamilelik belirtileri nelerdir? sorularını cevaplarken ifade edeceğimiz hamilelik belirtileri bu bağlamda değerlendirilebilir.

Hamileliğin en kritik habercisi ay başı halinin gecikmesi olsa bile bazı emareler aybaşı halinin geç olmasında önce bile hamilelik durumuna delalet edebilir. Unutulmaması gereken hamilelik belirtilerinin kişiden kişiye hatta gebelikten gebeliğe ayrılık göstereceğidir.

Hamilelik belirtileri denilince evvela akıllara gelen.
Ama meydana gelen bu gecikme her zaman net olarak %100 gebe kaldığının bir işareti kesin bir şekilde olmayabilir.

Detaylandırmak gerekirse; psikolojik anlamda gergin, hasta ya da halsizsen, fazlaca zayıfsan, çalışma ortamında baskı altında görev yapıyorsan veya dönemsel değişikliklerden rahatsız oluyorsan ay hali gecikmesi hamile kaldığına dair net bilgi vermez.

Hamile bir bayan genel olarak gebe olduğunu vücudundaki bazı değişikliklerden anlayabilir. bunlardan başlıcaları; baş dönmeleri, devamlı halsiz hissetmek, nedensiz gerginlik, ağlama krizleri veyahut anlamsız yere sevinç gibi ani duygusal farklılıklar, göğüslerin büyümesi ve zaman zaman dokunamayacak kadar büyüyüp ağrı yapmaları, bedenin genel olarak ödem tutması, ellerin bacakların şişmesi, kasıklarda ağrıya benzeyen bir his, sık sık tuvalet ihtiyacı, sırt sancıları, gözlerde genişleme, artan akıntılar, idrar yolları enfeksiyonu gibi sıralanabilir. Genel olarak gebe kadınların tarif ettiği problemler aynı adet sürecindeki problemlere çok yakınlık gösterebilir. Dolayısı ile bebek isteyen bayanların regl emarelerini gebelikle karıştırmaları sık sık karşılaşılan olaydır.

Çin takvimi hakkında bilgimiz olsa da olmasa da daha hamile kalmadan önce isimler buluruz doğmamış yavrularımıza. “Kızım olursa Nisa, oğlum olursa Eymen koyacağım.” deriz mesela. Kimimizin gönlünde minik bir prenses yatar, kimimizde ise bir şehzade paşa.

Yani demek istediğim, etrafta tanıdık bir hamile varsa, akıllara ilk gelen ve merak edilen en önemli şey, bebeğin cinsiyetidir. Tüm zamanların en önemli meselelerinden biri olsa gerek ki, günümüz teknolojisi bile belli bir haftaya gelene kadar belirlenen cinsiyeti gösteremezken, insanlar daha anne hamile kalmadan kızı mı, oğlu mu olacağının derdine düşerek çeşitli yollar ve yöntemler geliştirmiş.

Anne adayının canı ekşi, tuzlu şeyler istiyorsa kızı, tatlı şeyler istiyorsa oğlu olacağından tutun da, kırmızı lahana ile, sarımsak ile, anahtar ile yapılan testlerin yanı sıra yüzük ve takvime kadar pek çok yöntem var eskilerden günümüze kadar gelen.

Çin takvimi de gerçekten doğruya yakın sonuçlar veriyor. Çin takvimi annenin hamile kaldığı yaşı ile yine hamile kaldığı ayı baz olarak tahmini bir sonuç veriyor. Yani etrafımda hamile olan ve doğum yapmış pek çok kişiye sorduğumda, gerçekten sonucun Çin takvimi ile aynı olduğunu ifade ediyorlar.

Çin takviminin tarihi çok eski, kaynaklara göre yaklaşık 700 yıl önce hazırlanan Çin takvimi doğmamış bebeğin cinsiyetini belirlemede diğer milletlerin de itibar ettiği bir yöntem. Öyle ki, günümüzde pek çok dilde otomatik hesaplayıcısını bile yapmışlar!

Çin Takvimine Buradan Ulaşabilirsiniz.

 

Gebelik Hesaplama Ve Hafta Hafta Gebelik Takibi

Gebelik süreci kuşkusuz kadınların yaşamlarındaki en değerli süreçlerden biridir. hamilelik süreci boyunca sabırla bebeğini bekler anne, miniğiyle kavuşacağı zamanın hayalini kurar daima. Gebelik hesaplama programlarıyla dost gibi olur adeta. Bu zamanlar çok da keyifli geçmez mutlaka her hususta tecrübe edildiği gibi bu hususta da zorluk yaşamadan rahata erişilmiyor.

Bütün anne adayları sağlıklı bir çocuk dünyaya getirebilmek gayesiyle gebelikleri boyunca kendilerine ve yavrusunun sağlığına azami düzeyde önem vermelidirler. bundan dolayıdır ki sıklıkla hastanelere kontrole giderek miniklerinin sağlık durumu hakkında bilgi edinirler ancak ayda bir gidilen bu muayeneler her zaman yetmeyebilir. Tam bu durumda anneler hekim kontrollerinin yanında kendileri gebelik takibi yapmak isterler.

Hamilelik zamanlarında her zaman tekrarlanan sorulardandır: doğuma kaç gün kaldı? Hafta hafta gebelik takibi nasıl yapılır? Bunlara benzer ifadelerin hemen hemen tamamının cevabı gebelik hesaplama aracılığıyla bulunur.

Gebelik hesaplama uygulaması belirlerken dikkat edilmesi gereken en mühim konu hesaplama aracının hatasız çalışması yanında hafta hafta gebelik takibi yapılabilmesidir. Çünkü hamile kadınlar hafta hafta hamilelik takibi yaparak karnındaki miniğinin hafta hafta gelişimini ve neye benzediğini gözlemleyebilir.

Gebelik dönemleri her kadın için farklı farklıdır. Pek çok anne oldukça rahat ve sorunsuz bir gebelik dönemi geçirirken bir kısmı ise hamilelik döneminde oldukça önemli sıkıntılar yaşarlar. Mide bulantısı, yorgunluk, baş dönmesi bunun gibi problemlerden sadece bir kaçıdır.
Bunlara ek olarak gebeler hamilelikte bulaşıcı hastalıklara göre de ek olarak önlem almalıdır. Zira anne adayındaki belli başlı hastalıklar anne karnındaki bebek üzerinde olumsuz durumlar oluşturur ve sağlığını etkileyebilir.

Hafta hafta hamilelik takibi yapmanın ayrıca bir önemi ise gebelik dönemlinde rastlanabilecek muhtemel negatif hallerden evvelden haberdar olmanızdır. Böylelikle hamilelik sürecinizden haberdar kalmanın yanında şimdiye kadar bilinen gebelik dönemi tecrübelerinden yararlanabilirsiniz.
Gebelik haftası hesaplama aracının kullanımında özen gösterilmesi gereken diğer bir konu da; gebelik hesaplaması yaparken adet olduğunuz son tarihin ilk gününü girmenizdir. Çünkü hamilelik hesaplama yapılırken sık sık rastlanan sorun son adet tarihi yerine başka tarih girilmesidir.

İnternet deryasında fazlaca gebelik hesaplama yazılımı mevcuttur ve bu yazılımların bir çoğu sorunsuz çalışmaktadır. Arama motorlarına gebelik hesaplama, gebelik hesaplama 2016 gibi cümleler yazarak gebelik haftası hesaplayıcılara erişim sağlayabilirsiniz. Böylelikle erişebileceğiniz pek çok sonuçtan en sevdiğinizi dilediğinizce kullanabilirsiniz.
Hepinize mutlu ve rahat gebelikler temenni ederim.

Apgar Skoru Nedir? | Yenidoğan Bebek Testleri

İlk bebeklerini dünyaya getirecek annelerin pek çoğu, doğumun nasıl başlayacağını, hastaneye hangi durumda gideceklerini bilmezler ve başka kişilerin tecrübelerine göre şekillenebilir hayallerindeki doğumları. Kimisi sakin, kimisi kaygılı… Öyle ya da böyle hastaneye gidilir, gerekli kontrollerden sonra doğuma az kalmışsa yatış verilir ve anne doğumu beklemeye koyulur. Doğumhane ya da ameliyathaneye alınan anne, bebeğine kavuşmanın heyecanını yaşarken ebe ya da doktorlar bebek doğar doğmaz onun kalp atışlarına, rengine, solunumuna, hareketlerineve uyarılara karşı verdiği tepkilere bakarlar ve saydığımız maddelere 0-2 arasında değerler vererek 10 üzerinden bir değerlendirme yaparlar. İşte bu değerlendirmeye sonucunda çıkan sonuç APGAR SKORU ( Apgar Açılımı: Activity-Pulse-Grimace-Appearence-Respiration) olarak adlandırılır.

Değerlendirme doğumdan sonraki bir ve beşinci dakikalarda yapılır. Birinci dakikasında apgar skorudüşük çıkan bebekler genelde beşinci dakikada normale dönerler. Genelde çoğu bebek 7-10 arasında puanla doğar. Eğer değerler düşük çıkmışsa test ilerleyen dakikalarda tekrar edilir. Değerlendirme sonucu 1-3 arası çıkmışsa durum kritik, 4-6 arası normalden düşük, 7 ve üzeriçıkmışsa normal olarak kabul edilir.

Eğer bebeğin apgar skoru düşük çıkmışsa acil müdahale edilmesi gerekir. Bebeğin apgar değerleri 10, 15 ve 30 dakika sonrasında normale dönmezse ciddi sağlık sorunları meydana gelebilir.

Apgar Skoru hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın.